Sosyal Medya

Makale

Türkiye’yi Türkiye mi yönetecek?

tarihinde yayınlandı.

'Dinler, ırklar, mezhepler yetmedi. Yakında OrtadoÄŸu'da tarikatlar tarikatlarla, cemaatler cemaatlerle savaÅŸacak. Bütün OrtadoÄŸu halklarını hücrelere ayırıp, savaşı Ä°slam'ın kalbine taşıyacaklar. Yeni kolonyalist anlayış, elini kana bulaÅŸtırmadan örneÄŸin Arapların Kürtleri, Åžiilerin Sünnileri, NakÅŸilerin Kadirileri katletmesini seyredecek ellerini ovuÅŸturarak.'

Noktası noktasına hatırlamasam da bir süre önce Ä°brahim Karagül'ün bana söylediÄŸi cümleler üç aÅŸağı beÅŸ yukarı böyleydi. DoÄŸrusu bu cümleleri çokça kötümser bulmuÅŸ, 'o kadar da deÄŸil' diye karşılamıştım. O kadarmış.

Kendi coÄŸrafi sınırlarını kaldıran, bütün bir kıtada hayat tarzlarını aynılaÅŸtırarak bir çeÅŸit -güdük- toplumsal birliktelik oluÅŸturmanın zeminini yaratan yeni kolonyalist anlayış, söz konusu Balkanlar, OrtadoÄŸu, Afrika ve benzeri coÄŸrafyalar olunca bütün farklılıkların altının özenle çizilmesini saÄŸlıyor, bütün sınırların mutlaka korunması gerektiÄŸini salık veriyor.

Kürt olmanız yetmiyor mesela yeni kolonyalistlere. 'Sünni Kürt müsünüz, Åžii Kürt mü' sorusunu da bırakıyor orta yere. 'Suriye Kürdü müsün, Irak Kürdü mü' diye soruyor. KarşılaÅŸtığı tüm verili kimlikleri 'vazgeçilmez' kılmaya çabalıyor.
90'larda Balkanlarda Sırbistan'ın gözünü karartarak baÅŸlattığı bölgesel savaÅŸtan hemen önce Aliya Ä°zzetbegoviç, muazzam bir konuÅŸma yapmış ve ÅŸöyle haykırmıştı: 'YaklaÅŸan bu savaşı engellemek için yapabileceÄŸimiz çok önemli bir ÅŸey var. Hepimiz daha az Sırp, daha az BoÅŸnak, daha az Hırvat olabiliriz.'

DoÄŸrusu, 2002'deki AK Parti iktidarından sonra, Türkler 'daha az Türk' olmayı kabul eden bir anlayışı benimsemeye baÅŸlamışlardı. Yıllar içerisinde devlet, geçmiÅŸte yaptığı hataları kabul edip bunları topluma anlattıkça, 'dökülen kanın durması için' uygulanması gereken perspektif ortaya konuldukça adına 'toplumsal barış' diyebileceÄŸimiz zemin için umudumuz artmıştı.
Bu süreçte PKK, terör ve Kürtler konusunda eski defterlerin birer birer kapandığını, toplumsal bir zihniyet deÄŸiÅŸimine gidildiÄŸini izliyor, bundan memnun oluyorduk.

SavaÅŸ uzun sürmüÅŸtü. Elbette barış da uzun sürecekti. Arada hepimizin canını çok acıtan yol kazaları oldu. Kendisini Kürtlerin yegane temsilcisi sayan, hatta Kürtlerin tapusunun kendisinde olduÄŸunu düÅŸünen HDP 'süreci bitiririz ha' diye bol bol efelendi, fakat bütün bunlar adına 'çözüm süreci' dediÄŸimiz ÅŸeyin ortadan kalkmasını gerektirmedi.
Åžimdi geldiÄŸimiz noktada 'neyi kaybettik' diye soracak olursak vereceÄŸim ilk cevap 'daha az Türk, daha az Kürt olmayı kaybettik' olacak. Ä°ki kavimden de herkes kendi verili kimliklerine gömülü bir hayat algısına ilerledi derhal. Artık herkes daha fazla Türk ve daha fazla Kürt ne yazık ki…

Bariz ÅŸekilde ırkçılık yapan iki taraf, toplumun geri kalanını da etkisi altına almayı baÅŸarırsa, elini ovuÅŸturanlar bu aÅŸamayı geçip kemik bulmuÅŸ köpek gibi yalanmaya baÅŸlayacak.
Başından beri söylüyorum. PKK'nın silaha sarılmasını sadece bir tek ÅŸeyle izah edebiliyorum: Kanlı bir ihale alındı. Yani PKK, bir iÅŸveren adına taÅŸeronluk yapıyor. Bu böyledir; çünkü PKK'nın 'yeniden silaha sarılmak için' bundan baÅŸka hiçbir geçerli sebebi yoktur.

Peki, bu kanlı ihalenin amacı nedir? Yunanistan olmayan, Mısır yapılamayan Türkiye bu dördüncü dalga ile bu kez Irak ya da Suriye kılınmaya çalışılmaktadır. Türkiye'nin bizatihi Türkiye içinden yönetilmesinin önüne döÅŸenmektedir o mayınlar. 100 yıllık parantezi kapatma çabası bile cümle dostu sevindirmiÅŸ, cümle düÅŸmanı tedirginliÄŸe sevk etmiÅŸtir. Bence mesele 'Kürtlerin hakkı' falan deÄŸil, sadece budur.
Burada elini taşın altına koyma kararlılığı ÅŸarttır. Halkların birbirinden nefret etmesini engelleyip herkesin terörden nefret etmesini saÄŸlayacak bir düzlem ÅŸarttır. Yoksa bu akıl almaz kötülük ittifakı kazanacaktır. Bu savaÅŸ Türkiye lehine sonuçlanmazsa bugün bu savaÅŸa çeÅŸitli gerekçelerle destek veren, hiç ses etmeyen o kötülük cephesi de dâhil olmak üzere büyük bir kaybediÅŸle kaybedilecektir her ÅŸey.

Olan Kürt, Türk, Alevi, Sünni, beyaz, siyah ayırmadan biz Türkiyelilere olacaktır. Yazık olacaktır.
Ne diyordu Lawrence: 'Birbirinize tutunurken sizi alt etmek zor. Önce ayrılacak, ardından düÅŸman olacak, sonra da yok olup gideceksiniz. Ben de çubuÄŸumu yakıp keyifle tüttüreceÄŸim dayının.'

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.